Harut ve Marut, Pers mitolojisinde, Zerdüştlük'te ve Kur'an'da ismi geçen iki melek. Hurdad ile Harut, Murdad ile de Marut arasında bağlantı kurulur. Murdad ile bağlantılı olduğu düşünülen bir başka konu ise Marduk'tur.
Avesta'nın bölümlerinden olan Vendidad'a göre Kral Tanrı Ahura Mazda ile Kral Şeytan Ehrimen'in sayısız "asker"ler, "erbaş"lar, "subay' ve "komutan"lardan oluşan orduları bulunmakta ve bunlar birbirleriyle çatışmaktaydılar.1
Ahura Mazda'nın yanında altı komutan "melek" bulunur. Kralın "yardımcı"ları ve "bakan"ları durumunda, tahtın (Arş) önünde "buyruk" alır ve yerine getirirler.
Turan Dursun'a göre Harut ve Marut isimli melekler ile birlikte 4 büyük melek Zerdüştlükten Yahudiliğe, oradan da Hristiyanlık ve İslam'a geçen, Pers mitolojisine ait ruhani figürlerden başkası değildir.3
William St. Clair Tisdall Harut ve Marut'un Ermeniler'in Hristiyanlık öncesi tapındıkları iki ilahın ismi olduğunu söyler. Onlar tanrıça Spandaramit'in yardımcıları idiler. Yeryüzünün verimliliği ile ilgiliydiler.4
Bazı eski kaynaklarda, Hristiyan ve Yahudi kaynakları da referans gösterilerek Babil'in düşmüş melekleri olarak da adlandırılırlar. Efsaneye göre melekler, insanların işledikleri günahları görünce kınarlar, Allah "Siz onların yerinde olsanız aynısını yapardınız" der ve meleklerden en iyilerinden ikisi, Harut ve Marut seçilerek Babil şehrine yargıç olarak gönderilir.
İslami yazarlarca kabul gören açıklama Harut ve Marut'un Allah'ın emri ile sadece insanlara çeşitli bilgileri ve sihri öğreten iki melek olduğudur. Bazı tefsirlerde Harut ve Marut'un melek değil insan olabileceği belirtilmiştir.
Harut ile Marut aralarında sohbet eden iki melekti. Sohbetlerinde "İnsanlar yerine biz duygu sahibi olsaydık sürekli ibadet ederdik" diyorlardı. Allah onlara "Size şehvet duygusunu verseydim siz insanlardan daha çok günah işlerdiniz" demiş. Melekler kendilerine güveniyorlarmış. Allah onlara şehvet duygusu verip dünyaya indirmiş. Harut ile Marut bir kadın görmüşler. Kadın Harut ile Marut'a bir şartla onlarla birlikte olacağını söylemiş. Ya kocasını öldürecek, ya puta tapacak ya da şarap içeceklerdi. Şarap içmeyi tercih ettiler.
Hikâyeye göre kadın bir şartta daha bulundu. Aşk duygusuna kapılan Harut ile Marut bu şartı da kabul etmişler. Kadının şartı ona ism-i azamı öğretmeleriydi. Onlar öğretince kadın söyleyip gökyüzüne çıkmış. Allah kadını Zühre yıldızının üstüne koymuş ve Harut ile Marut'u da Babil'de bir yerde baş aşağı kıyamete kadar duracakları cezasını vermiş.
Orijinal kaynak: harut ve marut. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
William St. Clair Tisdall, The Original Sources of the Quran ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page